Renk Teorisi hakkında ipuçları

Renk teorisi nedir?” sorusunu kendinize soruyorsanız tasarım konusunda adımlar atmaya başlamışsınız demektir, yok “Renk Teorisi” kelimesinden bihaber iseniz de tasarım ile ilgili herhangi bir işi yapsanız bile, bir çok şeyi yanlış biliyorsunuz demektir. Her neyse, uzun lafın kısası bilinen ilk Renk Teorisi kaynağı ilginç bir şekilde Goethe imzalı olsa da (bkz. Goethe on the Psychology of Color and Emotion by Maria Popova) bu konuyu derinlemesine araştırdığımızda renk algımızın gelişmesi için neler yapmamız gerektiğini düşünmeye başlarız.

Burada size uzun uzun renk teorisi anlatmama gerek görmüyorum, merak edenler sadece ilgili Google araması ile ziyadesiyle kaynağa ulaşabilirler. Benim burada yazacaklarım sizin renk teorisi algınızı geliştirmek için bazı ipuçlarını barındırıyor.

Renk, bir tasarımcının çalışmasındaki temel ögelerin başında gelse de, bundan çok daha fazlasını ifade eder. Renk, tasarımı görenlerin duygularını da kontrol etme gücüne sahiptir. Renk algısı, aynı zamanda kültürel bir olgu halindeyken, bir tasarımcının/sanatçının renkler ile ilişkisi de onun ilerlemesindeki temel güç halini almaktadır. Bu yüzden kendi renk lisanınızı oluşturmadan önce renk teorisi konusunda temel algıları düzgün öğrenmek hayati önem taşır. Zira hayatımızın bir parçası olan renkler içinde yaşarken, bilinçaltımız biz farkına varmasak dahi nasıl hissetmemiz gerektiğini hemen algılayabilmektedir.

Dilerseniz önce kırmızı rengi ele alalım. Kırmızı bir uyarı tabelası gördüğünüzde aslında sadece kırmızı renk size bu tabelanın bir uyarı niteliği taşıdığını anlatır. İçeriğini okumamış, hatta tabelanın şeklini bile algılamamış olmanız halinde bile bilinçaltınızda olası tehlikeden haberdar olursunuz. Fakat farklı kültürlerde aynı renkler değişik manalar ifade edebilmektedir. Misalen Doğu Asya ülkelerinde kırmızı renk şans veya refah algısını yaratmaktadır.

Renklerin dilinde bir farklı yön de duygulara hitap etmesidir. Bir çok akademik araştırma değişik renklerin, değişik duyguları tetiklediğini ispatlamıştır. Örneğin sarı renk canlandırıcı ve neşelendirici bir etkiye sahipken, mavi renk dinginlik ve rahatlık duygusunu çağrıştırmaktadır. Kültürel farklılıkları tek başına yaşayabilen renkler, bir arada kullanıldıklarında oluşturdukları etkide ise kültürler arasında farklılık göstermemektedir. Uyumlu ve zıt renkler her kültürde aynıdır, ve kültürel değişiklikler etkilerinde bir fark yaratmazlar.

Temel renklerin “kırmızı, sarı ve mavi” olduğunu sanırım hepimiz biliyoruzdur. Bu renkler ile her renk elde edilebilmektedir, sadece dijital ortamda çalışırken tonları parlaklık ve doygunluk oranlarıyla değiştirme ihtimaliniz de bulunmaktadır. Bu tür uygulamalar için sizlere bazı ipuçlarını şöyle sıralamakta fayda var.

Esinlenmek

renk-teorisi-jeunetHer ne kadar ülkemizde (ç)alıntı hamleler “esinlenmek” olarak etiketlense de, tasarımcılar her daim bazı olgulardan esinlenirler ve bunun sonucu olarak zaman içinde kendi imzaları haline gelen renk uygulamaları ile karşımıza çıkarlar. Misal olarak sinema endüstrisine göz atalım. Resimde gördüğünüz kare Jean-Pierre Jeunet imzası taşıyan “Delicatessen” (Şarküteri) filminden alıntıdır. Kullanılan renkleri dikkatli incelersek, tüm Jeunet filmlerinde benzer renk tonlarının kullanıldığını görürüz. Aslında yönetmenin de tam olarak istediği budur. Jeunet filmlerinin atmosferleri her daim benzerlikler taşır, ister Alien Resurrection olsun, ister Micmacs à Tire-Larigot olsun temel algımızı etkileyen baş unsur renk kullanımıdır.

Işık Algısı

renk-teorisi-et-ayAy ışığı aslında mavi değildir, ancak görsel algımız bize her daim oyunlar oynar. Gerçek hayatta gökyüzüne baktığımızda gri yüzeyli Ay, güneşten gelen beyaz ışığı direk olarak gözlerimize yansıtmakla meşguldür, ama sinemaya gittiğimizde aynı Ay bize genellikle mavi renk ile sunulur. Zira mavi renk dinginleştirici, sakinleştirici bir algıyı tetikler, tabii korku filmlerinde kırmızı görebildiğimiz Ay ise bize gerginliği çağrıştırır. Biz farkında olmasak da, renk kullanımı algılarımızda bir çok oynama yapma gücüne sahiptir.

Renk Jargonu

renk-teorisi-sıcaklık-doygunlukPhotoshop ve benzeri bir çok yazılımda Sıcaklık (Temperature), Doygunluk (Saturation) gibi terimlerle karşılaşırsınız. Bu terimleri eğer tam olarak bilmiyorsanız maça 3-0 geriden başlamış gibi hissedebilirsiniz, zira renkler ile çalışacaksanız bu terimleri kullanmanız şarttır. Size burada sıcaklık (genellikle Kelvin derecelendirmesiyle belirtilir) ve doygunluk terimlerini örnek olarak vereyim.

Sıcaklık, bir rengin ne kadar sıcak veya soğuk olabileceğini belirler, misal restoran zincirlerinin logolarında (bkz Burger King vs) kullanılan renkler genellikle sıcak bir kırmızı olurken, mühendislik firmalarının logolarında daha soğuk renklere rastlayabilirsiniz. Doygunluk ise bahsi geçen rengin ne kadar oranda kullanıldığıdır. Televizyonunuzun renk ayarlarını yavaş yavaş siyah beyaza döndürdüğünüzü düşünün. Siyah beyaz formatına yaklaştıkça ekrandaki doygunluk oranını düşürmüş olursunuz.

Online Yardımcılar

Renkler hakkında araştırma yaptıkça renk ilişkileri ve renkler arasındaki uyumları daha da merak etmeye başlamanız doğaldır. Aslında temel olarak color chart tabir edilen bir çok kaynak işinizi görse de, kaynak ihtiyacınızı karşılamak için iki ufak ve gerçekten işe yarayan yardımcıyı sizlere söyleyeyim.

Biri Adobe Kuler. Bu online araç ile renk uyumlarını test etmeniz mümkün olmaktadır.

Diğeri ise ColorMunki. Bu uygulama ile de renk paletleri oluşturmanız ve görsellere ait renk paletlerini edinmeniz oldukça kolaylaşmaktadır.

renk-teorisi

Toygun Aksoy için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.